Yurtdışında Yaşayan Kiraya Verenlerin Kiracıyı Tahliyesi
- Yavuz Selim Solmaz
- 13 Oca
- 3 dakikada okunur
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda Madde 350 ve İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Hakkı
Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 350. maddesi, kiraya verenin kendisi, eşi, çocukları, üstsoyu veya bakmakla yükümlü olduğu diğer bireylerin konut veya iş yeri ihtiyacı nedeniyle taşınmazın tahliyesini isteme hakkını düzenler. Bu madde, kiraya verenin haklı bir sebebe dayanarak kira sözleşmesini sona erdirebilmesine olanak tanımaktadır. Bu yazıda, ihtiyaç nedeniyle tahliye hakkının yasal dayanaklarını, Yargıtay içtihatlarını ve doktrindeki görüşleri detaylı bir şekilde ele alacağız.
TBK Madde 350: Hukuki Dayanak
Türk Borçlar Kanunu Madde 350’ye göre:
“Kiraya veren, kira sözleşmesini; kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya iş yeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak açacağı dava ile sona erdirebilir.”
Bu hüküm, özellikle Türkiye dışında yaşayan ve ülkeye dönmek isteyen kişilerin taşınmaz ihtiyaçlarını haklı bir gerekçe olarak öne sürebilmelerine olanak tanımaktadır.
Tahliye Davasında Aranan Şartlar
Tahliye talebinin mahkeme tarafından kabul edilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gereklidir:
1. Konut veya İş Yeri İhtiyacının Haklı ve Gerçek Olması:
• İhtiyaç, samimi ve zorunlu bir gereksinime dayanmalıdır. Örneğin, yurt dışında yaşayan bir kiraya verenin Türkiye’ye dönerek taşınmazını kullanma isteği bu kapsama girer.
2. Fesih Bildirimi ve Süreler:
• Belirli süreli sözleşmelerde sürenin bitiminden itibaren bir ay içinde dava açılmalıdır.
• Belirsiz süreli sözleşmelerde ise fesih dönemi ve bildirim sürelerine uyulmalıdır.
3. Taşınmazın Kullanım Amacı:
• Kiraya verenin kendisi veya yakınları için konut ya da iş yeri olarak kullanılacak olması gerekir.
Yurt Dışında Yaşayan Kiraya Verenlerin Durumu
Yurt dışında yaşayan kiraya verenlerin, Türkiye’ye dönmek istediklerinde taşınmazlarını kullanma talepleri hukuken kabul gören bir gerekçedir. Doktrin ve yargı kararları bu durumu şöyle değerlendirmektedir:
Doktrindeki Görüşler
• Tahmaz: Yurt dışında yaşayan ve tatil veya izin dönemlerinde Türkiye’ye dönmek isteyen kişilerin konut ihtiyacını, samimi ve haklı bir gerekçe olarak kabul etmektedir.
• Pehlivan ve Gümüş: Türkiye’ye dönemsel olarak dönen kiraya verenlerin ihtiyaçlarını gerçek ve meşru bir neden olarak değerlendirmiştir.
Yargıtay Kararlarıyla Desteklenen İhtiyaç Nedeniyle Tahliye
Yargıtay, ihtiyaç nedeniyle tahliye davalarında samimi ve zorunlu gerekçelere dayanan talepleri haklı bulmaktadır.
• Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, E. 2012/11127, K. 2012/13591:
Yurt dışında çalışan bir kiraya verenin tatil dönemlerinde Türkiye’ye döndüğünde taşınmazını kullanma talebi samimi bir gerekçe olarak değerlendirilmiş ve tahliye kararı verilmiştir.
• Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 23.12.1992:
Tatil dönemlerinde Türkiye’ye dönen bir kiraya verenin konut ihtiyacının gerçek bir gereksinim olduğu vurgulanmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin Görüşü
Anayasa Mahkemesi, mülkiyet hakkı bağlamında, yurt dışında yaşayan bireylerin konut ihtiyaçlarının meşru bir gerekçe olduğunu kararlarında vurgulamaktadır:
• Anayasa Mahkemesi, E. 2014/218, K. 2015/85:
Mülkiyet hakkı, kiraya verenin taşınmazını kullanma talebini koruma altına almaktadır. Mahkeme, yurt dışında yaşayan bir kişinin Türkiye’ye döndüğünde taşınmazını kullanma hakkını doğal ve hukuki bir talep olarak değerlendirmiştir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Hangi durumlarda taşınmazın tahliyesi talep edilebilir?
Konut veya iş yeri ihtiyacı, kiraya verenin samimi ve zorunlu bir gerekçesi varsa tahliye talep edilebilir.
2. Yurt dışında yaşayan kiraya verenlerin talepleri haklı sayılır mı?
Evet, yurt dışında yaşayıp Türkiye’ye dönerek taşınmazını kullanmak isteyen kişiler için bu durum haklı bir gerekçe olarak kabul edilmektedir.
3. Tahliye davası hangi sürede açılmalıdır?
• Belirli süreli sözleşmelerde, sürenin bitiminden itibaren bir ay içinde dava açılmalıdır.
• Belirsiz süreli sözleşmelerde ise fesih dönemi ve bildirim sürelerine uyulmalıdır.
4. Tahliye davası reddedilirse ne olur?
Eğer mahkeme, ihtiyacın samimi olmadığını tespit ederse, tahliye talebi reddedilir ve kiracı taşınmazı kullanmaya devam eder.
Sonuç
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesi, kiraya verenin ihtiyaç nedeniyle tahliye hakkını düzenleyerek, taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını koruma altına alır. Özellikle yurt dışında yaşayan ve Türkiye’ye dönmek isteyen kiraya verenler için bu madde, hukuki bir dayanak sağlar. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları, bu tür tahliye taleplerini haklı ve meşru gerekçeler olarak kabul etmektedir.
DeportKaldir.net olarak, ihtiyaç nedeniyle tahliye davalarınızda yanınızdayız. Hukuki süreçlerinizle ilgili destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz!